|
| Sinema | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
denizzz cansel için öldüm
Mesaj Sayısı : 818 Yaş : 38 Kayıt tarihi : 24/03/07
| Konu: Sinema Salı Mart 27, 2007 9:08 am | |
| sevdiğimiz filmleri , vizyona giren filmler ,film festivallerinden haberdar edilim birbirimizi böylelikler film arşivlerimiz genişler....
26. Uluslararası İstanbul Film Festivali, 31 Mart -15 Nisan
İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 26. Uluslararası İstanbul Film Festivali son hızla yaklaşıyor.
Gösterdiği filmlerin niteliği ve çeşitliliğiyle önder konumunu koruyan, uluslararası sinema endüstrisinin nabzını tutan İstanbul Film Festivali bu yıl, 2006 ve 2007’nin yeni yapıtlarının yanı sıra unutulmaz klasik filmler ve sinema tarihinin usta yönetmenlerinin başyapıtlarından seçmeler içeren 20 bölümde 235 filmden oluşan bir program sunacak sinemaseverlere.
26. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin biletleri 17 Mart Cumartesi günü satışa çıkıyor. 17 – 30 Mart tarihleri arasındaki indirimli ön satış döneminde 30 adetin üzerinde bilet alan sinemaseverler için %15 indirim uygulanacak.
Sinemaseverler, indirimli biletlerini; Beyoğlu’nda Emek ve Atlas ile Kadıköy’de Rexx sinemalarında açılacak gişelerden ve Biletix üzerinden satın alabilecekler. Festival’de hafta içi gündüz seansları yine yalnızca 2,50 YTL’den satılacak.
Festival Merkezi: Yeni Melek 26. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin merkezi Yeni Melek olacak. 900 kişilik Yeni Melek salonunda film gösterimlerinin yanı sıra festival konuklarıyla söyleşiler de düzenlenecek. Beyoğlu’nun en geniş ve yeni mekânlarından Yeni Melek, sabah yapılacak basın gösterimleri ve festivale akredite olan tüm basın mensuplarına açık olan basın odasıyla festivalin basın merkezi olarak da hizmet verecek. Bu mekân ayrıca festival boyunca bazı geceler film gösterimlerinin ardından düzenlenecek After Party’lere de ev sahipliği yapacak.
En son tarafından Çarş. Mart 28, 2007 4:20 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | denizzz cansel için öldüm
Mesaj Sayısı : 818 Yaş : 38 Kayıt tarihi : 24/03/07
| Konu: Geri: Sinema Salı Mart 27, 2007 9:10 am | |
| BİR ÖMÜR YETMEZ Açılış Filmi
Film Hakkında:[/b] Ferzan Özpetek’in Kutsal Yürek’ten sonra çektiği son filmi, kırklı yaşlarını süren, gençliklerini 80’ler ve 90’larda geçiren ve kendilerini bunalımda bulan bir nesli mercek altına yatırıyor. Dostlukta olduğu kadar aşkta da ayrılığı kabul edememek, onları duyguları, heyecanları ve en derin korkularıyla yüzleşmeye zorlar. Özpetek’e göre “film arkadaşlık, cinsellik ve aşkı işliyor, hatta içinde astrolojiye göndermeler bile var. Ana fikri dostluk ve dostluk her şeyi birbirine bağlıyor. Aşk ve cinsellikle karışık dostluk, ki bu da benim yaşamımı tam anlamıyla yansıtıyor”. Bu filmle, festival 26 yıllık tarihinde ilk kez bir Türk yönetmenin eseriyle açılıyor. Orijinal İsim: SATURNO CONTRO
Yönetmen: Ferzan Özpetek
Oyuncular: Stefano Accorsi, Pierfrancesco Favino, Margherita Buy, Luca Argentero, Ambra Angiolini, Milena Vukotic, Serra Yılmaz
Yapım Yeri ve Yılı: Türkiye-İtalya-Fransa / 2007
Özellikler: 35 mm / Renkli / 108’
Dil: İtalyanca; Türkçe altyazılı
Gösterim Yeri: Lütfi Kırdar 30 Cu. 20.30 | |
| | | denizzz cansel için öldüm
Mesaj Sayısı : 818 Yaş : 38 Kayıt tarihi : 24/03/07
| Konu: Geri: Sinema Salı Mart 27, 2007 9:15 am | |
| İYİ ALMAN
Kapanış Filmi
Film Hakkında: Bir cinayet ve bir aşk öyküsünü aynı anda işlerken 1940’ların çekim koşullarını yeniden canlandıran ve o dönemden kalma arşiv görüntülerini de kullanan bu birinci sınıf tarihsel gerilimin öyküsü, Joseph Kanon’ın aynı adlı romanından uyarlanmış. Amerikalı bir savaş muhabiri, bir zamanlar sevgilisi olan Alman kadını bulmak için savaş sonrası Amerikan işgali altındaki harap Berlin’e döner. Görünüşte Potsdam Konferansı’nı izlemek üzere gönderilmiştir, ancak bu arada bir Amerikan askeri öldürülür. Kahramanımız, cinayetin gizemini çözdüğünü düşünürken, fiziksel ve ahlaki açıdan büyük yıkım geçirmiş şehirde hüküm süren yozlaşma ve entrikalar hakkında acıklı bir öyküyle karşı karşıya kalacaktır.
Orijinal İsim: THE GOOD GERMAN
Yönetmen: Steven Soderbergh
Oyuncular: George Clooney, Cate Blanchett, Tobey Maguire
Yapım Yeri ve Yılı: ABD / 2006
Özellikler: 35 mm / Siyah-Beyaz / 105’
Dil: İngilizce-Almanca; Türkçe altyazılı
Ödüller: 2006 Los Angeles Film Eleştirmenleri Birliği: En İyi Özgün Müzik 2006 Las Vegas Film Eleştirmenleri Birliği: En İyi Özgün Müzik
Gösterim Yeri: E 15 Pz. 13.30 - 19.00
YM = Yeni melek; E = Emek; A = Atlas; B = Beyoğlu; Lütfi Kırdar S = Sinepop; R= Rexx; CRR = Cemal Reşit Rey | |
| | | denizzz cansel için öldüm
Mesaj Sayısı : 818 Yaş : 38 Kayıt tarihi : 24/03/07
| Konu: Geri: Sinema Salı Mart 27, 2007 9:24 am | |
| PROGRAM Açılış Filmi Kapanış filmi Türk Sineması / Belgeseller 35. Yıl Galası Yıllara Meydan Okuyanlar Geceyarısı Çılgınlığı Kadının Adı Var Kafkaslar'dan Akdeniz'e Çıkış Yok Rusya'dan Sevgilerle Canlandırma Sineması / Babadan Oğula: Miyazaki Bağımsız Bir Ruh Kızgın Taşlara Düşen Gözyaşları Şiddetli Bir Hayat: Pier Paolo Pasolini Hayatımız Müzikal Uluslararası Yarışma Türk Sineması / Ulusal Yarışma Uluslararası Yarışma / Yarışma Dışı Türk Sineması / Yarışma Dışı Akbank Galaları Dünya Festivallerinden Genç Ustalar Mayınlı Bölge Sinemada İnsan Hakları NTV Belgesel Kuşağı Film Sende Anılarına: Robert Altman Anılarına: Shoe Imamura Anılarına: Sven Nykvist Anılarına: Gillo Pontecorvo Anılarına: Atıf Yılmaz
En son tarafından Çarş. Mart 28, 2007 7:37 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi | |
| | | denizzz cansel için öldüm
Mesaj Sayısı : 818 Yaş : 38 Kayıt tarihi : 24/03/07
| | | | denizzz cansel için öldüm
Mesaj Sayısı : 818 Yaş : 38 Kayıt tarihi : 24/03/07
| Konu: Geri: Sinema Perş. Mart 29, 2007 2:00 am | |
| MUTLULUK
Töre kurallarına kurban gitmek üzere olan genç bir kız, Meryem... Bir gün baygın bir şekilde göl kenarında bulunması sonucu, ailesi tarafından hüküm verilir: Meryem'in namusu kirlenmiştir ve öldürülecektir! Bu görevin, yakın akrabalarından olan Cemal'e verilmesi ile ikilinin ölüme doğru yolculukları başlar. Cemal, kendisine verilen görevin haklılığı konusunda ne kadar kararlı görünse de cezayı gerçekleştirmekte bir türlü başarılı olamaz. Bir gün bir tesadüf eseri yollarının Profesör İrfan Kurudal'la kesişmesi, üçü için de bir daha geri dönüşün olmayacağı bir dönüm noktası olacaktır. Ölüm'e giden yolculuğun rotası, acaba Mutluluk'a doğru mu dönecektir?
Zülfü Livaneli'nin romanından uyarlanan Mutluluk filmi Abdullah Oğuz tarafından çekilmiştir. Ben kitabını okumuştum çok beğenmiştim henüz fırsat bulamadım filmi izlemeye en yakın zamanda gitmek istiyorum... | |
| | | denizzz cansel için öldüm
Mesaj Sayısı : 818 Yaş : 38 Kayıt tarihi : 24/03/07
| Konu: Geri: Sinema Perş. Mart 29, 2007 2:09 am | |
| Mavi Gözlü Dev: Nazım Hikmet
Türkçe'nin sevdalısı Türkiye'nin büyük şairi Nazım Hikmet, 1941'den sonra hapishanede geçirdiği dönemle beyazperdeye konuk oluyor.
Komunizm propagandası nedeni ile mahkum edilen Nazım, içeride kulaktan kulağa büyüyen bir ünle efsane haline gelir. Çevresinde şiirinden, ressamlığından feyz alarak genişleyen bir arkadaş grubu oluşur.
Fakat Nazım Hikmet'in aklında olan tek şey karısı Piraye'dir. Uzun zamandır haber alamadığı karısını çok merak etmektedir. Savaş yıllarının sefaleti iyice kendisini hissettirirken Nazım için yıkım olacak haber de gelmekte gecikmez. Hakkında verilen 28 yıl hapis cezası onaylanmıştır.
Türkiye'nin en büyük şairlerinden biri olan Nazım Hikmet'in hayatı ile ilgili dünyada çekilen ilk film olma özelliği taşıyan Mavi Gözlü Dev, Kayıkçı ve Ayın Karanlık Yüzü filmlerinden tanıdığımız Biket İlhan tarafından yönetildi.
Yetkin Dikinciler inanılmaz güzel bir performans sergilemiş muhakkak izlenmesi gereken bir film diye düşünüyorum... | |
| | | denizzz cansel için öldüm
Mesaj Sayısı : 818 Yaş : 38 Kayıt tarihi : 24/03/07
| Konu: Geri: Sinema Perş. Mart 29, 2007 3:34 am | |
| Görsellikleriyle öne çıkan Kahraman ve Parlayan Hançerler gibi filmlerle Uzak Doğu sinemasının en görkemli örneklerini veren Zhang Yimou, son filmi Altın Çiçeğin Laneti’nde hikayenin büyüleyici görselliğin altında ezilmesine izin vermiyor. Başrollerini Chow Yun Fat ile Gong Li'nin paylaştıkları, Çin sinemasının bu en pahalı filmi, Zhang Yimou sinemasını sevenler için kaçırılmayacak bir fırsat.
CURSE OF THE GOLDEN FLOWER
ALTIN ÇİÇEĞİN LANETİ Yön: Yimou Zhang Oyn: Jay Chou, Yun-Fat Chow, Li Gong, Qin Junjie Tür: Aksiyon - Dram - Romantik
Bu kez hem hikaye hem de görsellik. Zhang Yimou’nun bundan önceki iki filmini düşününce, Altın Çiçeğin Laneti için ilk aklıma gelen cümle bu oluyor.
Parlayan Hançerler ve Kahraman filmleriyle, nefes kesen bir görsellikle süslediği büyülü dünyaların kapılarını aralayan Zhang Yimou, kendini tekrar etme hatasına düşmeyerek bu kez işin hikaye kısmına da yüklendiği ve tadına doyum olmayan bir filmle çıkıyor karşımıza.
YIMOU, ÇİN’İN HİZMETİNDE
Altınn Çiçeğin Laneti, 45 milyon dolarlık bütçesiyle gelmiş geçmiş en pahalı Çin filmi. Çin’i ve Çin tarihini tanıtmaya ant içmiş görünen (ve de tabii bunu layıkıyla başaran) bir yönetmen için Çin hükümetinin para kesesinin ağzını açmış olması hiç şaşırtıcı değil tabii. Yimou, yabancılara Çin tarihini öğretmekle kalmıyor, Çinli oyuncuları da tüm dünyaya tanıtıyor, hatta onlar için Hollywood’un kapılarını da açıyor.
Yimou filmleri sayesinde Çin imparatorluğu hakkında epeyce bilgi edinmişken Altın Çiçeğin Laneti de geleneği bozmuyor ve 10. yüzyılda, Çin’in en haşmetli zamanlarından Tang Hanedanlığı dönemine ışık tutuyor.
10. yüzyılda Çin'de, Kral (Yun – Fat Chow), Kraliçe (Li Gong) ve üç oğlunun hikayesinin anlatıldığı filmin, güç dengelerinin nasıl kolayca altüst olabileceği gözler önüne seren, ihanet, yalanlar, aşk ve tutku üzerine kurulu bir hikayesi var.
Yimou sinemasının etkileyici görselliği bu kez olay örgüsünü ve hikayeyi ezmemiş. Altın Çiçeğin Laneti’ni izlerken her türlü entrikaya, sıra dışı ilişkiye, kapı arkasında dönen dolaplara, ihanete hazır olmakta fayda var. Yimou, dantel gibi ördüğü çok katmanlı hikayesinde karakterlerin iç hesaplaşmalarını da büyük bir ustalıkla, tereyağından kıl çeker gibi aktarmayı başarıyor. Tang Hanedanlığı’nın nasıl ve neden kan kaybettiği, sefahatten, rehavete, ihanete ve oradan da kaçınılmaz sona doğru ilerleyişi, filmin kabarık bütçesinin yardımıyla daha da etkileyici hale gelen bir görsellikle süslenerek izleyenlerde müthiş bir etki yaratıyor.
Altın Çiçeğin Laneti, Shakespeare tragedyaları tadındaki hikayesi, büyüleyici görsellik, kostüm, müzikleriyle öne çıkan, aksiyon, romantizm ve heyecanın aynı potada ustaca eritildiği etkileyici bir Uzakdoğu destanı. Çin hükümetinin üstüne serptiği Yuanlar’ı sonuna kadar hak ettiği su götürmez bir gerçek. | |
| | | | Sinema | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |